Examples of using Inanmak istemedim in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ben ona inanmak istemedim.
Daha doğrusu inanmak istemedim.
Sanırım hiç inanmak istemedim.
Buna hiç inanmak istemedim.
Herkes gibi başta ben de inanmak istemedim.
Bunu sana söylemedim, çünkü doğru olduğuna inanmak istemedim.
Size bir sey söylemedim çünkü inanmak istemedim.
Ama inanmak istemedim. Belirtileri görmüştüm.
Ama inanmak istemedim. Belirtileri görmüştüm.
Sanırım onun ölmüş olduğuna inanmak istemedim.
Vashti, eve girmediğini söyledi ama ona inanmak istemedim.
İlk başta milletin onun hakkında söylediklerine inanmak istemedim ama insan bir yere kadar başını devekuşu gibi toprağa gömebiliyor.
Bittiğine inanmak istemedim. Kariyerinin onu benden alıp götürdüğünü biliyordum ama.
Doğruluğuna inanmak istemedim. Ama bu akşam olanlardan sonra bunu daha fazla saklayamam.
garip heyecanı hissettim ve aynı zamanda eşcinsel olduğuma inanmak istemedim.
Bir parça mobilyayı bu kadar çekici bulabileceğime inanmak istemedim.
Kariyerinin onu benden alıp götürdüğünü biliyordum ama bittiğine inanmak istemedim.
Seni incittiğimde, ben… Senin… senin acıyı hissettiğine inanmak istemedim.
Seni incittiğimde, ben… Senin… senin acıyı hissettiğine inanmak istemedim.
Ben, şey yürümediğine inanmak istemedim. Bu yüzden çekmeye devam edip durdum.