Examples of using Istifa etmek in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Tom işinden istifa etmek zorunda kaldı.
Ben istifa etmek istemiyorum.
Hayır, istifa etmek istemiyorum.
Bu istifa etmek zorundasın demek değil Thea.
Savaşın, istifa etmek için kullandığın fikir olduğunu düşündürmeliyiz.
Tom istifa etmek zorundaydı.
İş gezisinde habersiz istifa etmek profesyonel sorumluluğu bir kenara atmaktır.
Polislikten istifa etmek zorunda mıydın?
Sanırım istifa etmek zorunda kalacağım.
Bakan yardımcısı istifa etmek zorunda kalmıştı.
En onurlu eylemin istifa etmek Prensiplerinin adamısın… olduğunu anlıyorum.
Bugün işimden istifa etmek Cinema Nouveau.
Chicoya, istifa etmek isteyişini… anlayışla karşıladığımı söylemeni istiyorum.
Chicoya, istifa etmek isteyişini… anlayışla karşıladığımı söylemeni istiyorum.
Tüm günahlarından Cole, istifa etmek onlardan biri değil.
Yıl önce istifa etmek istediğimde beni vazgeçirdin.
Rüya mesleğimden istifa etmek yaptığım en zor şeydi. Başarısız oldum.
Bu istifa etmek zorundayım anlamına gelmiyordu.
Bakan, kabineden istifa etmek zorunda kaldı.
Ama Deniz Kuvvetlerinden istifa etmek zorunda kaldı.