Examples of using Iyi bir koltuk in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
İyi bir koltuk almak için erken gidin.
Go early in order to get a good seat.İyi bir koltuk.
It's a good chair.Can atıyorum, tabii iyi bir koltuk bulabilirsem.
İyi bir koltuk ve iyi bir yer.
A nice side seat and Yani genelde ikinci çeyrekte iyi bir koltuktayken bunu yapmam.
En önden bir koltuk çok iyi olur.
Front row seat will be fine.Senin için iyi bir koltuk verdiler!
They gave me a good seat for you!Evet, iyi bir koltuk alacaksın.
Yeah, you will get a good seat.O bana iyi bir koltuk buldu.
He found me a good seat.O, bana iyi bir koltuk buldu.
She found me a good seat.Erken çıktım böylece iyi bir koltuk alabildim.
I left early so I could get a good seat.Tom bana iyi bir koltuk buldu.
Tom found me a good seat.Allahtan, o iyi bir koltuk buldu.
Luckily, he found a good seat.Hadi, iyi bir koltuk kapmak istiyorum.
Come on, I want to get a good seat.Kesinlikle kaçırmazdım. Sana iyi bir koltuk bulduğumuzdan emin olacağız.
I absolutely wouldn't miss it. We will make sure we get you a good seat.Babam bana iyi bir koltuk buldu.
Father found me a good seat.Oraya erken gittim, böylece iyi bir koltuk alabildim.
I went there early so I could get a good seat.Erken geldim, böylece iyi bir koltuk alabildim.
I came early so I could get a good seat.Tiyatroya erken gittim bu yüzden iyi bir koltuk alabildim.
I went to the theater early so I could get a good seat.Başım ağrıyor. Senin için iyi bir koltuk verdiler.
They gave me a good seat for you. I got a headache.
