Examples of using Kötü bir kaza in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Hem de çok kötü bir kaza.
I'm afraid there's going to be a nasty accident.Hayır, kötü bir kaza vardı.
Evet. Oldukça kötü bir kaza.
Yes. A rather nasty accident.Erken ayrıldım, ama caddede gerçek kötü bir kaza vardı.
I left early, but there was a real bad accident on the street.Evet. Oldukça kötü bir kaza.
A rather nasty accident. Yes.Hayır hayır. Taksi şoförlerinden biri kötü bir kaza.
One of the cab drivers had a bad accident. No, no.Orada kötü bir kaza oldu. Ne oldu?
What's the matter? Bad accident back there?Kötü bir kaza oldu. Tanrıya şükür.
Thank goodness. We just had a terrible accident.Otoyolda kötü bir kaza var.
We had a bad pile-up down the highway.Çok kötü bir kaza.
It was a bad accident.Kötü bir kaza, değil mi, Lloyd?
Pretty bad wreck, huh, Lloyd?Ormanda kötü bir kaza oldu.
There's been a bad accident in the woods out there.Kötü bir kaza olmalı.
Must be a bad accident.Kötü bir kaza olarak düşün.
Just think of it as a bad accident.Vay be, bu kötü bir kaza, değil mi?
Wow, it's a bad accident, huh?Kötü bir kaza oldu, Harry.
She had an unfortunate accident, Harry.Doğru. Ama kötü bir kaza geçirebilir.
He could have a bad accident, though. That's right.Doğru. Ama kötü bir kaza geçirebilir.
That's right. He could have a bad accident, though.Doğru. Ama kötü bir kaza geçirebilir.
That's right. Could have a bad accident, though.Doğru. Ama kötü bir kaza geçirebilir.
Could have a bad accident, though. That's right.
