Examples of using Kötü niyetle in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Eğer bu kadar hızlı bir teklif aldılarsa kötü niyetle… pazarlık yapmışlar demektir.
sizden öğrendiğim şeylerden biri de… pek çok yaşam formunun kötü niyetle değil de, hayatta kalma güdüsüyle hareket ettiğidir.
Diğerlerine kötü niyetle doğrudan vereceğin bir zarar sana 3 katı olarak geri dönecektir.
Boyutlar arası kanunu çiğnemekle suçlanıyorsunuz. Daha az gelişmiş türlere kötü niyetle işkence etmek
Eğer bu kadar hızlı bir teklif aldılarsa kötü niyetle… pazarlık yapmışlar demektir.
Ayrıca Meyer, kitabın kötü niyetle sızdırıldığına inanmadığını ve herhangi bir isim vermeyeceğini söyledi.
Eğer serseriler ortalıkta kötü niyetle ve ellerinde bir yığın silahla dolaşsalardı, bundan mutlaka haberimiz olurdu.
Dolandırıcılık ve kötü niyetle kovuşturma suçlarından size 50 milyon dolarlık dava açmak için güçlerimizi birleştirdik.
Bunu kötü niyetle yapmıyorum, oğlumsun. Sadece huzuru sağlamak için yapıyorum.
çekişme, hile, kötü niyetle doludurlar.
aynı şeyleri yapmış olabilirdik ama hükümet onun bunları kötü niyetle yaptığından ısrarcı büyük ölçüdeki dayanakları ise John Lloyd ve Louis Weichmannın verdikleri ifadeler.
Cepleri dolu ve kötü niyetli alıcılardan lazım bize.
Saf kötü niyet ve yıkım, ikiniz de.
Kötü Niyet, bebek.
Bu kötü niyetten daha fazlası.
Ama kötü niyet yoktu, değil mi?
Bir gün, kötü niyetli bir adamla buluşmaya karar verir.
Bu kötü niyet değil.
Kötü niyetli bazı insanlar vardı her şeyi yapmaya amade bazı vatanseverler.
Açgözlülük, kötü niyet ve iffet günahları.