KALMAM GEREKTIĞINI in English translation

i had to stay
kalmak zorundayım
kalmalıyım
kalmam gerek
durmak zorundayım
kalmam gerek andy lütfen anla beni
i should stay
kalmam gerektiğini
kalsam daha iyi
kalmam gerek
benim kalmam lazım
kalayım ben
ben de kalmaliyim
durmalıyım
kalmaliyim
i needed to stay
kalmam gerek
kalmam lazım
kalmak istiyorum
durmam lazım
durmalıyım
kalmaya ihtiyacım var
i must stay
kalmam gerektiğini
kalmam gerekiyor
durmalıyım
kalmak zorundayım
i have to stay
kalmak zorundayım
kalmalıyım
kalmam gerek
durmak zorundayım
kalmam gerek andy lütfen anla beni
gotta stay
kalmam lazım
kalman gerek
durman gerek
kalmak zorunda
kalmam gerektiğini

Examples of using Kalmam gerektiğini in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Doktor Carson kalmam gerektiğini söyledi.
Dr. Carson said I should stay.
Annemi burada kalmam gerektiğini konusunda ikna et.
Convince my mom that I have to stay here or something.
Biliyordum. hayatta kalmam gerektiğini Bir şekilde.
I knew, that I had to stay alive. somehow.
Yani kalmam gerektiğini söylüyorsun.
So you're saying I should stay.
Madison burada kalmam gerektiğini söyledi.
Madison says I have to stay in here.
Biliyordum. hayatta kalmam gerektiğini Bir şekilde.
I knew, somehow, that I had to stay alive.
Hala seninle evde kalmam gerektiğini düşünüyorum.
Still, I think I should stay home with you.
Hayatta kalmam gerektiğini Bir şekilde… biliyordum.
Somehow, I knew, that I had to stay alive.
Biraz daha uzun kalmam gerektiğini biliyorum.
I know I should stay a little bit longer.
Doktor, burada senin yatağında kalmam gerektiğini söyledi.
The doctor said I have to stay here, in your bed.
Tom bana evde kalmam gerektiğini söyledi.
Tom told me I should stay home.
Bir şekilde… hayatta kalmam gerektiğini biliyordum.
I knew, that I had to stay alive. somehow.
Arkadaşların bana burada kalmam gerektiğini söylüyorlar.
Your friends are telling me that I have to stay here.
Bir şekilde… hayatta kalmam gerektiğini biliyordum.
Somehow, I knew, that I had to stay alive.
Ben sadece Paul çağırırsa falan buralarda kalmam gerektiğini düşünüyorum.
I just think I should stay around here in case Paul calls or something.
Karıma, işte kalmam gerektiğini söyle.
Tell my wife I have to stay late at work.
Bir şekilde… biliyordum. hayatta kalmam gerektiğini.
I knew, that I had to stay alive. somehow.
Duygularım sakinleşinceye kadar, bir süreliğine uzak kalmam gerektiğini düşünüyorum.
I think I should stay away for a while until my feelings subside.
Efendim, yalnızca bana burada ne kadar kalmam gerektiğini söyleyin.
Sir, just tell me how long I have to stay in here.
Bir şekilde… hayatta kalmam gerektiğini biliyordum.
Somehow… that I had to stay alive. I knew.
Results: 104, Time: 0.0317

Kalmam gerektiğini in different Languages

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English