Examples of using Kalmazsa in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
nasıl desem, hayati kalmazsa.
barda kesinlikle kimse kalmazsa ve ben çok fena sarhoş olursam
sizde kalayım. Çubuk asmada kalmazsa kendiliğinden meyve veremez.
Belediye Başkanı Markoviç Palma,'' Çift beş yıl birlikte kalmazsa, veya bu süre içinde çocuk yapmazsa, parayı faiziyle birlikte geri ödemek zorunda kalacak.'' şeklinde açıklıyor.
sizde kalayım. Çubuk asmada kalmazsa kendiliğinden meyve veremez.
On saniyen kaldı.- Anne!
Çocuk kalsın. Yalnız konuşmamız daha iyi olur.
Profesör Corman burada kalsın, onunla konuşmak istiyorum.
Şimdi paylaşacak bir şey kalmadı… çünkü babamız öldü.
Sağ elinizi kaldırın, lütfen.- Adım bu.
Orada kalsın. Projektör ve film çatı katında kalsın. .
Tuvalet kağıdı kalmadı! Organlar ağırdır!
Lütfen kolunuzu kaldırın Bay Wilson. Teşekkür ederim.
Sadece 30,000 kaldı. Çok yaklaştık.
Kımıldamayın! Ellerinizi kaldırın yoksa ateş ederiz!
Ellerinizi kaldırın yoksa ateş ederiz!- Kımıldamayın!
Ellerinizi kaldırın yoksa ateş edilecek.- Kıpırdamayın.
Kımıldamayın! Ellerinizi kaldırın yoksa ateş ederiz!
Ellerinizi kaldırın yoksa ateş ederiz!- Kımıldamayın!
Küçük tavşan yanımızda kalsın, karanlıktan korkuyorum.