Examples of using Kanunu in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ve orman kanunu der ki zayıf olan yem olur.
And the law of the jungle says the weak get eaten.Kanunu çok iyi biliyorum.
I am well aware of the law.Doğanın kanunu böyle.
It's the laws of nature.Fizik kanunu bu.
It's a law of physics.Görünürde adamın biri kanunu kandırmayı başarınca bu hep gizemli olmuştur.
Seemingly when a chap puts one over on the law, it's always a mystery.Doğanın kanunu böyle.
Babamın kanunu budur!
That is the law of my father!Newtonun soğutma kanunu hala altın standart, ama sadece çeşitlilik veriyor.
Newton's law of cooling is still the gold standard, but it only gives a range.Düşen cisimler kanunu, hayat gökyüzünden düştüğü için mi vardır?
Is the law of falling bodies because life fell from Ormanın kanunu bu Roxton. Uygun olanlar hayatta kalır.
It's the law of Evrenin kanunu bu.
It's a law of the universe.Kanunu biliyorsun Alan.
You know the code, Alan.Doğanın kanunu bu.
That's the law of nature.Orman kanunu bu!
It's the law of Doğanın kanunu bu.
It's a rule of nature.Kanunu uygulamak zorundayım.
I have to follow Karmanın kanunu bu.
This is the law of karma.Doğanın kanunu budur!
Kanunu bilmemek mazeret teşkil etmez.
Ignorance of the law is not accepted as a defence.Termodinamiğin kanunu bu.
