Examples of using Kapı in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Yaşındaydım. Babam beni kapı dışarı etmişti.
Inanıyorlar. açacağını düşünüyorlar. Bazıları da başka bir boyuta kapı.
Babanın beni kapı dışarı etmesine gerçekten izin verecek misin?
İki geniş tahta kapı var. Oyun başlasın.
Yerde olurdum diye düşünüyorum. Kapı parçalayıcısı olsaydım başka bir.
Tıkamamız gereken iki kapı var, iç ve dış.
Mark kapı çalacak ve polis gelecek diye korkuyordu.
Cehennem gibi bir yere açılmıyor mu? Affedersin Jim ama o kapı.
Öyle mi? Annem 16 yaşımdayken beni kapı dışarı etti.
Burası balkon, kapı koridora açılıyor.
Seni buradan kapı dışarı etmek istemiyorum ama ederim.
Lanny, bütün kapı ve pencerelerin içeriden kilitli olduğunu söylüyor. Ölmüş.
Böyle dalmak istemezdim ama kapı açıktı.
Bu gece kapı uçurmayı unutun.- Hayır.
Hey, tıpkı seni kapı kamerasını kullanarak nişanlını gözetlediğin gibi.
Öyle mi? Annem 16 yaşımdayken beni kapı dışarı etti.
İşte o an havuzun kapı olduğunu fark etmiştim.
Karanlık madde o aynaya gelip bir kapı yaratmış olmalı.
Seni kapı dışarı edemedi bu nedenle senin kendi kendine vazgeçmeni istedi.
Haklısın Kapı ve pencerelerin kilitli olacağından emin ol.