KAPIYI AÇMAYA in English translation

to open the door
kapıyı açmaya
kapıyı açmasını
kapıyı aç
kapıyı açacak
kapının açılması için
to answer the door
kapıyı açmaya
kapıya cevap vermek için
kapıyı cevaplamak için
to open the gate
kapıyı açmaya
kapıyı açmasını
geçidi açmaya
to unlock the door
kapıyı açmasını
kapıyı açmak için
açılan kapının
kapının kilidini açmaya
to opening the door
kapıyı açmaya
kapıyı açmasını
kapıyı aç
kapıyı açacak
kapının açılması için

Examples of using Kapıyı açmaya in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Kapıyı açmaya gidiyorum.
I will just go open the door.
Çünkü kapıyı açmaya çalışırken dikişlerini açmış gibi görünüyorsun.
Cause it looks like you just popped your stitches trying to open a door.
Kapıyı açmaya çalışıyorum.
I'm trying to get the door open.
Gözlerini kapatıp kapıyı açmaya ne dersin?
How about you open the door with your eyes closed?
Peki, kapıyı açmaya çalışacağım, tamam mı?
I'm gonna try and open the door, alright?
O, kapıyı açmaya çalıştı.
Biri kapıyı açmaya çalışırsa bum!
Anyone tries to open this door.
Böylece arkadan kapıyı açmaya zorladı.
So he forced open the door at the opposite end.
Kapıyı açmaya karar verdim.
I have decided to open it.
Sadece kapıyı açmaya bak ve onun için endişelen.
Just get that door open, and worry about your part.
Sen kapıyı açmaya bak salak şey!
Just open the door, you stupid lump!
Bu kapıyı açmaya hazır mısınız, Bay Doleman?
Are you ready to open that door, Mr. DoIeman?
Size kapıyı açmaya başlayana kadar bekleyin.
Wait till he starts opening doors for you.
Camı kırıp, kapıyı açmaya çalışmış olmalı.
Man We figure he broke the glass and opened the door.
Kapıyı açmaya değer.
Worth opening the door for.
Tom kapıyı açmaya çalışıyordu.
Tom was trying to get the door open.
Kapıyı açmaya sakın cüret etme.
Don't you dare open that door.
Kapıyı açmaya çalışıyor.
He's trying to get the door open.
Tom kapıyı açmaya çalıştı, ama o kilitliydi.
Tom tried opening the door, but it was locked.
Onu çekip kapıyı açmaya zorla.
Hold it down to force the door open.
Results: 164, Time: 0.0323

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English