Examples of using Karanlığında in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bu gece, ayın karanlığında.
Ölümsüzlüğün karanlığında.
Tıpkı beyaz cücelerin sönerek evrenin karanlığında kaybolması gibi.
Sus. Doktor geminin beklemesinin karanlığında gizlilik arar mı?
Sus. Doktor geminin beklemesinin karanlığında gizlilik arar mı?
Şimdi yalnız başıma anıların karanlığında yaşıyorum.
Ormanın karanlığında.
Fakat ne güzeldir duru gözlerini şato karanlığında görmek.
Insanların kalplerinin karanlığında bile.
Gecenin o karanlığında.
Libram gece ejderinin ilk yeniayın karanlığında özgür kalacağını söylüyor.
Ama rüyaların ilkel karanlığında daha gerçek, ölümsüz ve evrensel olan bir görüntüyü paylaşırız.
Bir odanın karanlığında, günahkar hayal gücün,
Ben olabilirdim, deponun karanlığında ayakta dikilip… fotokopi kâğıtlarını yerleştirmeni izlemişimdir.
Yerin karanlığında bir tane,
Ne karda ne yağmurda ne güneşte, ne de gece karanlığında bu kuryeler hızlıca işlerini tamamlarlar.
Gecenin karanlığında, hiçbir mum yanmadan yatağınıza geleceğim
Bu resimde güzel olan şey uzayın karanlığında asılı duran şu tek ışık pikselidir.
Vaud polisi, bir beyanında kadının gecenin karanlığında'' umutsuz bir şekilde'' yere yattığını ve birkaç aracın kendisine çarptığını söyledi.
bir manastırın ıssız karanlığında kayboluyor.