KARANLIKLARDA in English translation

in darkness
karanlıkta
karanligin icinde
in the dark
karanlıkta
dark
içinde doğarken diğerleri hayatlarını karanlıkta
in the shadows
gölgesinde
karanlıkta

Examples of using Karanlıklarda in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Yakında, değerli Germainim karanlıklarda kaybolacak.- Evet.
Soon, my dear Germain… will disappear into the shadows.- Yes.
Sessiz karanlıklarda dörtte uyanarak,… boş boş bakıyorum.
Waking at four to soundless dark, I stare.
Biz o zamanlar karanlıklarda yaşıyorduk, ama… şimdi ışıkta ölüyoruz.
But then we were people living in the darkness.
Karanlıklarda bana yol gösteren işaret ışığı gibisin.
You're like a beacon of light guiding me through the darkness.
Hayatlarımızı karanlıklarda yaşıyoruz, güneşi umut ederek ki nadir ışıkları.
We live our lives in darkness hoping for a sun that seldom shines.
Herkesin sırlarını aynı kendin gibi karanlıklarda sakladığına.
That everyone is hiding secrets as dark as yours.
Elinden geleni yap ve karanlıklarda kal.
Give it your all and keep to the shadows.
Bu acı deneyim sonrasında, Karanlıklarda buldum kendimi.
After that painful experience, I fell on some dark times.
Yakında, değerli Germainim karanlıklarda kaybolacak.
Soon, my dear Germain will disappear in shadows.
Ruhum resimlerde ve leylaklarda Uyandırıyor ayak seslerin karanlıklarda.
My soul in photographs and lilies, and in the dark wake of your footsteps.
Evet. Yakında, değerli Germainim karanlıklarda kaybolacak.
Yes Soon, my dear Germain will disappear in shadows.
Evet. Yakında, değerli Germainim karanlıklarda kaybolacak.
Soon, my dear Germain will disappear into shadow. Yes.
en koyu karanlıklarda göz kırpıyordu.
blinking out of him from out of the darkest darks.
Yanlışımızı gizleyecek karanlıklarda yaşıyoruz.
Living in darkness to hide our wrong.
Makyaj, makyaj. Elinden geleni yap ve karanlıklarda kal.
Makeup, makeup… Well, give it your all and keep to the shadows.
Cennete giden yolu aydınlatacak! Bu alev karanlıklarda yanarak;!
This flame will burn away the darkness, burn you the way to paradise!
Bir süre onu karanlıklarda kaybettik zannetmiştim.
For a while there, I thought we lost him to the dark side.
Charnia okyanısın dibinde karanlıklarda yaşıyan antik toplumda bulan bir canlıydı.
Charnia was a marine organism, part of an ancient community of living things that lived in darkness at the bottom of an ocean.
Neden bahsediyor? Karanlıklarda yaşaması gerekmeyen bir Trol Avcısına ihtiyacınız olacak.
What is he talking about? You will need a Trollhunter who doesn't have to live in the shadows.
Güneş ışığından parlayan denizin içinden yüzüyorduk yine de ötedeki karanlıklarda gizlenmiş bir tehlike hissi var.
We're swimming through a shining sea of light yet there is a sense of danger, lurking off the in darkness beyond.
Results: 96, Time: 0.0443

Karanlıklarda in different Languages

Top dictionary queries

Turkish - English