KARARLILIK in English translation

determination
azim
kararlılıkla
belirlenmesi
kararlılık
tespiti
kararlığına
stability
istikrar
stabilite
dengesini
kararlılık
denge
durağanlık
commitment
taahhüt
sadakat
sorumluluk
bağlılıkla
vaat
bağlılık
kararlılığını
sözü
decisiveness
kararlılık
resolution
çözünürlük
kararı
çözüm
karar
çözümleme
önergesini
çözümünde
dedication
ithaf
özveri
azim
bağlılığı
kararlılık
kendini adamak
adanmışlık
fedakârlık
persistence
inat
sebat
israr
inatçılık
kararlılığınıza
azim
sürekliliği
sabır
devamlılık
decision
hüküm
kararı
karar
bir karardı
bir karar
kararla
tenacity
azim
kararlılık
conviction
inanç
bir mahkumiyet
mahkumiyet
hükmü
mahkum
suçu
ceza
suçlu
bir inanç
kararlılık

Examples of using Kararlılık in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Tek kelime, kararlılık.
One word, persistence.
Bir tür kararlılık.
Resolution of some sort.
Eğer öyleyse Reagan yönetimindeki bu kararlılık neden?
Well, if that's true, why the commitment from the Reagan administration?
Ben ise bunu şöyle düşünmeyi yeğlerim… kararlılık.
Tenacity. I like to think of it as.
Franklin Popeu… bizi ileri taşımak için sergilediği korkusuz kararlılık ile hatırlayacağız.
For his fearless dedication to moving us forward. We will remember Franklin Pope.
Kararlılık. Ama lütfen,
Decisiveness. But, please,
Bir kurbanın iki silahı vardır: Gözlerindeki ifade ve kararlılık.
A victim has 2 weapons: decision and the look in his eyes.
Arkasında yatan güçlü kararlılık.
It's about having stronger conviction behind them.
Ben ise bunu şöyle düşünmeyi yeğlerim… kararlılık.
I like to think of it as… tenacity.
Ama başarı için kararlılık gerekir.
But success takes commitment.
Franklin Popeu… bizi ileri taşımak için sergilediği korkusuz kararlılık ile hatırlayacağız.
We will remember Franklin Pope… for his fearless dedication to moving us fonrvard.
Unutma anne. Sabır ve kararlılık.
Remember mom, patience and persistence.
Kararlılık ve eyleme geçme iradesi.
Decisiveness and the will to act.
Benim yaptığımı yapmak için Barry, kararlılık gerekir.
To do what I do, Barry, it takes… conviction.
Yeni enerji, kararlılık.
New energy, decisiveness.
Benim yaptığımı yapmak için Barry, kararlılık gerekir.
To do what I do, Barry, takes conviction.
Bu kadının temel karakter özellikleri gurur, kararlılık ve cesaretti.
The fundamental character traits of this woman were pride, decisiveness, and courage.
Küçük İşadamına göre başarının anahtarı. Kararlılık.
One of the keys to success, Decisiveness! according to Small Businessman.
Kararlılık sadece sürekli olduğunda iyidir Scott.
Resolutions are only good if you stick with them, Scott.
Kararlılık bir polis için iyidir.
Determined" is good in a cop.
Results: 208, Time: 0.0442

Top dictionary queries

Turkish - English