KAVGADAN in English translation

fight
kavga
savaşmak
mücadele
dövüşmek
maç
brawling
kavga
dövüşü
arbedesi
hırgür
altercation
kavga
münakaşa
tartışma
of the rumble
kavgadan
argument
argüman
kavga
iddia
tartışmayı
savı
savunması
münakaşa
delil
quarrel
kavga
tartışması
münakaşa
strife
kavga
mücadele
çekişme
çatışma
savaşın
anlaşmazlık
fighting
kavga
savaşmak
mücadele
dövüşmek
maç
fights
kavga
savaşmak
mücadele
dövüşmek
maç
brawl
kavga
dövüşü
arbedesi
hırgür

Examples of using Kavgadan in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Kavgadan dolayı rapor edileceksin!
Booked for fighting. Governor's report!
Kavgadan beri, insanlar beni orada bekliyor.
Since that brawl, people have been waiting for me there.
Üniversitedeki kavgadan, kaldığı derslerden?
The fights in college, failing classes?
Kavgadan nefret ediyorum. Buradan kaçıyorum.
I'm running away. I hate fighting.
İki yıl önce onu bir kavgadan kurtardım.
I pulled her out of a brawl two years ago.
Kavgadan nefret ederim!
I hate fights!
Saatlik kavgadan sonra onu yakaladım 332 kiloydu.
Pounds. 5 and a half hours in the fighting chair.
Söyle! İki yıl önce onu bir kavgadan kurtardım!
I pulled her out of a brawl two years ago. Tell me!
takip ederken iki kere kavgadan kaçındık.
we have already avoided two fights following this theory.
Kavgadan sonra seks yapmak bizim olayımız olmadı mı?
Isn't sex after fighting kind of what we do now?!
Ve ben de kavgadan kaçmam.
And I don't run from fights.
Hükümetten ve kavgadan uzağa götürdüler. Plantasyon sahipleri kölelerini iç bölgelere.
Away from the government and the fighting. planters moved their slaves inland.
İki yıl önce onu bir kavgadan kurtardım. Söyle!
Tell me! i pulled her out of a brawl 2 years ago!
Çoğu erkek kavgadan kaçar.
Most guys run from fights.
Bu arada kavgadan bahsetmisken, suna bir baksak iyi olacak.
And speaking of fighting, we should probably check this out.
Sen hiç bir şekilde kavgadan hoşlanmıyorsun, anladım.
You don't like all the fighting, I get it.
Herkes senin cezaya Wendy ile kavgadan kaçmak için kaldığını söylüyor.
Everyone's starting to say you got detention on purpose- To get out of fighting Wendy.
İki kez bıçaklı kavgadan yakalanmış.
He was picked up twice for knife fighting.
Bildiğiniz üzere, St Trinianda kavgadan nefret ederiz.
As you know, fighting is abhorred here in St Trinian's.
Kavgadan fazlası derdim ben.
More than a scuffle, I would say.
Results: 684, Time: 0.0304

Top dictionary queries

Turkish - English