Examples of using Kaybetme düşüncesi in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bildiğim tek şey, seni bir arkadaş olarak kaybetme düşüncesi… En iyi arkadaşım olarak… Bu düşünülemez.
Bebeği kaybettiğimize üzüldüm ama seni kaybetme düşüncesi çok daha kötüydü.
Yani Wendyle son zamanlarda pek iyi olmayabiliriz ama onu kaybetme düşüncesi.
Hayatın bitebileceği gerçeğini anladığımızda, hayatımızı kaybetme düşüncesi bizi artık korkutmuyordu.
Emilyle bunları yaşamıştım ve bu bağı kaybetme düşüncesi… Affedersin.
Emilyle bunları yaşamıştım ve bu bağı kaybetme düşüncesi… Şimdi, bakıyorum da.
Sarhoştum ve kendimde değildim ama seni ve oğullarımı kaybetme düşüncesi içimdeki öfkeyi alevlendirdi.
Bu yüzden, Amerikalılar hiç kaybetmedi ve hiç savaş kaybetmeyeceğiz çünkü kaybetme düşüncesi, Amerikalılar için bir utançtır.
Biliyorsun Phil, beni en çok korkutan şey çocuklarımı kaybetme düşüncesi.
Biliyorum bu gerçek, çünkü seni kaybetme düşüncesi çok canımı yaktı. Ne gözüme uyku girdi,
Ama arşivi ve kurulmasına yardım ettiğim ülkede vatandaşlık hakkım için verdiğim kavgayı kaybetme düşüncesi, seni kaybetme düşüncesi.
Onu kaybetme düşüncesi.
Onu kaybetme düşüncesi.
Onu kaybetme düşüncesi.
Ve onu kaybetme düşüncesi.
Sonra parmağı kaybetme düşüncesi.
Lütfen? Sizi kaybetme düşüncesi.
Onu da kaybetme düşüncesi.
Sizi kaybetme düşüncesi… Dayanılmaz.
Lütfen? Sizi kaybetme düşüncesi.