KAYNAKLANIR in English translation

is caused
çünkü
sebebi
nedeni
nedeni olmalı
is due
kaynaklanıyor
nedeniyle
yüzünden
comes from
geliyor
gelen
geldiğim
çıktı
kaynaklanıyor
geleceği taraf
results
sonuç
sonuçlar
neticesi
stems
kök
sapı
gövdesi
kaynaklanıyor
originates from
are caused
çünkü
sebebi
nedeni
nedeni olmalı
are due
kaynaklanıyor
nedeniyle
yüzünden
come from
geliyor
gelen
geldiğim
çıktı
kaynaklanıyor
geleceği taraf
arise from
kaynaklanır

Examples of using Kaynaklanır in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Dünyadaki boklukların çoğu… içgüdülerden değil… beyinden kaynaklanır.
Most of the fuckups in the world… come from the brain, not the instincts.
Dünyadaki boklukların çoğu beyinden kaynaklanır, içgüdülerden değil.
Most of the fuckups in the world come from the brain, not the instincts.
Değişim öfke veya buna benzer nabız yükseltici şeylerden kaynaklanır.
The change can be caused by anger or anything that raises your pulse.
Hayali bağlılıkları; izole yaşamdan ve yalnızlıktan kaynaklanır.
Their delusional attachments stem from isolation and loneliness.
Aynı şekilde, kan akışı, fetüsün konumundan kaynaklanır.
In the same way, the blood flow resulting from the position of the fetus.
Bizim saldırganlığımız sırf kadınların varlığından kaynaklanır!
Our aggression is caused by the mere existence of women!
yerçekimi kuvveti maddeden kaynaklanır.
the gravitational force is caused by matter.
İnşaat çalışmasının kesilmesi aynı zamanda ideolojik vicdan eksikliğinden kaynaklanır.
The cessation of buildingwork also springs from a lack of ideological conscience.
Hava yollarında daha fazla tıkanma, küçük hava yollarında daha fazla goblet hücresinden kaynaklanır.
Further obstruction to the airways is caused by more goblet cells in the small airways.
Bu genelde çok derinlerdeki bir istikrar eksikliğinden kaynaklanır.
It often comes from a deep-seated lack of stability.
Sanatımın kişisel gücü olumludan kaynaklanır.
My personal artistic strength derives from the positive.
Bazı İngilizce sözcükler Japoncadan kaynaklanır.
Some English words derive from Japanese.
Bu normal birşey. Duyu algılanmasındaki anlık gecikmelerden kaynaklanır.
It's normal. it's caused by a split-second delay in sense perception.
İlçenin adı eski bir sığır çiftliğinden kaynaklanır.
Its name derives from the Old English for'lamb farm.
Tamam mı? Çünkü ırkçılık, gerçek ırkçılık, cahillikten kaynaklanır.
Because racism, true racism, stems from ignorance. Okay?
Bu da beyin üzerindeki kırbaç etkisinden kaynaklanır.
And that is because of the"whiplash effect" on the brain.
Yavaş bir ölümün, kan kaybından kaynaklanır. Hipotezi destekleyen.
Of a slow death, caused by blood loss. Which supports the hypothesis.
Çoğu yılan ısırığı zehirli olmayan yılanlardan kaynaklanır.
Most snakebites are caused by non-venomous snakes.
İnsanların talihsizlikleri onların hatalarından kaynaklanır.
People's misfortunes result from the mistakes they make.
İnşaat çalışmasının kesilmesi… aynı zamanda ideolojik vicdan eksikliğinden kaynaklanır.
Also springs from a lack of ideological conscience. The cessation of the building work.
Results: 107, Time: 0.0552

Top dictionary queries

Turkish - English