Examples of using Kibirli in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
O kibirli Mozza-Rella ve kıkırdayan dalkavukları bana izin vermiyor.
Belki de bütün bu kibirli dindar budalalığı bir roldür.
Yaşlı, güvensiz, kibirli, Zengin, sarışın sığ.
Bu kadar kibirli olma Pran. Gel.
Yakışıklı, tamam, ve kaba, ve kibirli, ve.
Bu ceset sayısı yüzünden o kibirli sürtük gerisin geri gelecek.
Randevusuna bile gelmeyen kibirli adamlardan biri olduğunu söyledi.
O kibirli olmayı bıraktı, ben de sigarayı.
Beyinsiz, kibirli kahpe seni!
O kibirli budalalar, araştırmama'' şüpheli'' dedi!
Kibirli herif. -Kibirli ve silahlı.
Yaşlı, güvensiz, kibirli, Zengin, sarışın sığ.
Evet, her zaman kibirli ve aptal olduğunu bilirdim.
Johnson. Bu kibirli ruhu kontrol.
Gece faaliyetleri”…“ Saray kölesi”… Ben mi kibirli maymunum?
Öyleyse, kibirli ağzını susturacağım!
Kibirli olan sensin.
Daha az kibirli bir tane.
Kadın düşmanlığı, kibirli kadınları işkence ile cezalandırmak.
Dürüst olalım. Kibirli ailen yüzünden oldu.