Examples of using Kimseye in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bir kadin var. Gizli çalisir. Kimseye de güvenmez.
Kimseye söylememeye söz verirsen sana da veririm.
Bütün bunlar bu yüzden var.- Kimseye güvenmiyorum.
Kimseye söylememeye söz verirsen sana da veririm.
Bütün bunlar bu yüzden var.- Kimseye güvenmiyorum.
Beth yani. Kimseye söylemez, onu soruyorsanız.
Acıyla bağırır ama sesini kimseye duyuramaz.
Eğer sana bir sır verirsem Grace, kimseye söylemeyeceğine söz vermelisin.
Ne?- Kimseye söyleme dedi.
In-yeong bu yüzden şüphelendi ve onlara numarasını kimseye vermemelerini söyledi.
Odana git ve kapını kimseye açma.
Hey, ben kimseye sorun çıkarmaya çalışmıyorum.
Bailey kimseye fark ettirmeden kendini nasıl astı?
Eğer sırrını kimseye söyleyeceğimden endişeleniyorsan söz veriyorum yapmayacağım.
Ama hiç kimseye gözünü dikme.
Ama kimseye söyleyecek değilim ki.
Allahın şaşırttığı kimseye asla bir( çıkar) yol bulamazsın.
Ben hiç kimseye aşık olmam.
Kimseye sıcak basmadı mı?