Examples of using Mazereti yok in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Tomun hiç mazereti yok.
Kimsenin artık mazereti yok.
Biliyorum bunun mazereti yok.
Billy le öpüşmemin ya da onun benimle öpüşmesinin hçbir… mazereti yok.
Yani bunun hiçbir şekilde mazereti yok.
Yani bunun hiçbir şekilde mazereti yok.
İyi bir denemeydi, ama yaptığın şeyin mazereti yok ve bunu biliyorsun.
Mazereti yok; ama şahidimiz
Onun nedeni vardı, mazereti yok… ve evet, sorgu sırasında… itiraf etti.
Ve evet, sorgu sırasında… itiraf etti. Onun nedeni vardı, mazereti yok.
Malcolmum mazereti yok oldu… 3 dakikalık dinlenme ile bara geri döndü
Mollyi tanıyordu ve diğer cinayetler için de mazereti yok.
Alkolik müzikol artistleri için olan bir evden gelen senin yaşındaki bir adamın bir kaçak gibi görünme ya da davranma mazereti yok.
Mazeretimiz yok.
Mazeretimiz yok efendim.
Mazereti yoktu, sebebi vardı,
Şiddetin mazereti yoktur.
Mazeretim yok.
İyi bir sebebi vardı… ve mazereti yoktu.- Korktu mu?!
Mazeretiniz yok.