Examples of using Olan her şeyden in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Varinius, burada olan her şeyden uzaklaştı.
Biliyorum. Olan her şeyden sonra.
Burada olan her şeyden ben sorumlu olamam.
Güzel olan her şeyden yanayım.
Sorumlusu sensin. Burada olan her şeyden ben sorumlu olamam.
Ahlak Masası Ekibi Scotland Yardda olan her şeyden haberdardır.
Bizim yaptığımız tek şey farklı olan her şeyden kaçmak.
Ama aramızda olan her şeyden sonra bu yapılacak en doğru şey gibi geldi.
Yaptığım ve söylediğim her şey onun tarafından emredildi ve kutsandı. Benim olan her şeyden nefret ediyorum.
evlenirsem benim için önemli olan her şeyden vazgeçmiş olacağım.
biliyorsundur şimdi bile, olan her şeyden sonra burada kalmama izin veriyor.
Ebeveynlerimin kabusu artık nihayete erdiğine göre Ronny Overlyyle uzaktan yakından bağı olan her şeyden kurtulacağım.
Orada olmamasını hayal edemez. So… Yani olan her şeyden sonra, 966 00:41:13,960->
İnsanlık olarak bizlerin hayatlarımızı iyileştirme konusunda katkısı olan her şeyden teknoloji sorumludur.
Bu da hayatımda olan her şeyin öylece gittiği demek oluyor.
Bize parmak izi ve DNA sağlayacak olan her şeyin tamamen yanmış olduğuna kanaat getirene kadar.
Çekip gittiğim zaman hayatımdaki anlamı olan her şeyin, beni bıraktığını düşünüyordum.
Yüzde belirgin olan her şey insanları tanımamı kolaylaştırıyor.
Bana evraklarını ver. İhtiyacımız olan her şey var mı?