Examples of using Olan onu in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Gerçek olan onu hiç çalıştırmadıkları.
Önemli olan onu binayı satmak istemediğimize ikna etmeliyiz.
Önemli olan onu nasıl kullandığımız.
Önemli olan onu bitirmem.
Bennynin işinden biri olan onu son gören kişiyle
Önemli olan onu bıçakladım, bu da demektir ki yerini bulmak için elimizde yeterli kan var.
İhtiyacın olan onu baştan çıkaracak bir aşüfte… böylece onu rahatlıkla terk edersin.
Evet, ama tuhaf olan onu 23 yıldır görmemiş olmama rağmen,
Ve acayip… ve tuhaf olan onu bulma ihtimalimiz çok ama çok az.
Onun da zaten ihtiyacı olan onu böyle bir çöplüğe getiren sadakatsiz eski erkek arkadaşlı bir espri anlayışıydı.
Ama derinde bi yerde, dünyada herşeyden fazla ihtiyacım olan Onu bulmak babamı bulmak.
Hmm, üzücü olan onu devirmek istemen yüzünden Mainede dini sürgünde olması ama sana bunu yapmamanı söylemiştim.
Önemli olan onu geri alabilmem ve sen
Steve, onunla olan ilişkin uygunsuz.
Şüpheleri olan o değil.
Keşke sonunda o onu geri alsaydı.
Onunla olan geçmişi kişiliğini şekillendirmiş.
Onunla olan ilişkin nedir?
Kolay olan tek kişi olan o ise en zoru olur.
Güçlerin, onunla olan ilişkin.