Examples of using Oldukça ciddiye in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
gizliliği burada oldukça ciddiye alıyoruz.
Bu her neyse oldukça ciddiye alıyorlar.
Bazı insanların oldukça ciddiye alacağı miktarda para.
Buradaki görevimizi oldukça ciddiye alırız.
Burada yaşanan her ölümü oldukça ciddiye alırız. Elbette.
Ama bu konsey uluslararası korsanlığı oldukça ciddiye alıyor.
Kingsley Hallda Hipokrat yeminini oldukça ciddiye alırız, zarar vermeme sözü.
Bunu oldukça ciddiye aliyorum; ama bugün, son bir iki yıldır çok önem verdiğim bir konu hakkında konuşmak için buradayım.
Sanırım, Charlie Ledbetterin Ölüm Vadisini oldukça ciddiye almaya başladığı hakkındaki görüşümde haklıyım.
PKK bir terör örgütüdür.'' diyerek şöyle devam etti:'' Türk hükümetinin kaygılarını oldukça ciddiye alıyoruz.
ama bunun gibi temelsiz suçlamaları oldukça ciddiye alıyoruz.
Ve bu durumu oldukça ciddiye alıyorum.
Arabanın sürücüsünün kimliği şu anda belirsiz, ama gördüğünüz gibi, otoriteler sorunu oldukça ciddiye almış görünüyorlar.
Potansiyel kayıp riski nedeniyle, bunu oldukça ciddiye almanız gerektiğini düşünüyoruz.
Bana dediklerinize göre komşunuzla oldukça ciddi bir ilişkisi varmış.
Oldukça ciddi konuşuyor gibi duruyordunuz.
Sen ve kız arakadaşın, oldukça ciddisiniz öyle değil mi?
Onun oldukça ciddi bir uyuşturucu sorunu olduğu.
Oldukça ciddi.