Examples of using Olmak zorundayız in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Evet öyle. Ama güçlü olmak zorundayız.
Kitaplarımı düşürdüm. Tatlım, dikkatli olmak zorundayız.
Ancak sadakatinden emin olmak zorundayız.
Gerçekçi olmak zorundayız. Bütün şeyler. Peki, iyi.
Bir şey elde edemeyeceği kesin, ama başında olmak zorundayız.
Pratik olmak zorundayız. David! David!
Yukarıda bir şey var ve güçlü olmak zorundayız.
Pratik olmak zorundayız. David! David!
Bizim varsayımımız da o, ama emin olmak zorundayız.
Biz cesur olmak zorundayız.
Ama gerçekçi olmak zorundayız.
Biz korkusuz olmak zorundayız.
O zamana kadar sabırlı olmak zorundayız.
Biz kapsamlı olmak zorundayız.
Ne zamana kadar onun bu aptal oyununun piyonları olmak zorundayız?
Tarafsız olmak zorundayız, Angela.
Biz zamanında orada olmak zorundayız, bu yüzden yarın beni bekletme!
Niye burada olmak zorundayız?
Neden böyle olmak zorundayız?
Hızlı olmak zorundayız.