Examples of using Olmaya çalışan in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Teslim olmaya çalışan Meksikalıları vururken.
Ya da ibne olmaya çalışan ama sonra tekrar heteroseksüel olmak isteyenlerin.
Şimdiyse teslim olmaya çalışan birini öldürüyorsun.
Erkeklerle eşit olmaya çalışan kadınlar hırstan yoksundur.
Bağımsız olmaya çalışan bir kız kardeşliği kapatamam.
Özgür olmaya çalışan bir kız öğrenci birliğini kapatamam.
Sofia gibi olmaya çalışan o!
Şimdi de teslim olmaya çalışan birini öldürdün.
Şimdi de teslim olmaya çalışan birini öldürdün.
Belki de iyi olmaya çalışan kötü biriyim.
Süper-insan olmaya çalışan ilk… kişi
Bağımsız olmaya çalışan bir kız birliğini kapatamam.
İçeri girişine engel olmaya çalışan biri var.
Genellikle üzerimde tatmin olmaya çalışan kadın.
Hem yardımcı olmaya çalışan birini niye öldürsün ki?
Ben sadece aileme yakın olmaya çalışan zavallı bir adamdım.
İyi bir çocuk olmaya çalışan.
Hayır Pacey, aileye göz kulak olmaya çalışan benim.
Ben de ona yardımcı olmaya çalışan doktordum.
Tüm kusurlarına rağmen en azından kahraman olmaya çalışan bir kadının maskesini düşürmeyi düşündüm.