Examples of using Olmazdık in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Düzgün işliyor olsaydı, bu durumda olmazdık.
Sevmeseydik, bu işi yapıyor olmazdık, değil mi?
Babamı onurlandırıyor olsaydım şu an seninle konuşuyor olmazdık.
Daigonun memleketi gelişmemiş olsaydı şu an burada olmazdık.
Eğer Ruby başkan… olsaydı, bu durumda olmazdık.
Siz… içeri girmediğiniz sürece burada olmazdık.
Gerçekten mi? Eğer bu doğru olsaydı… burada olmazdık.
Eğer öyle olsaydı burada olmazdık.
Yoksa on yıldır evli olmazdık.
Eğer o kadar bencil olmasaydı şimdi burada olmazdık.
Her saniye kavga etmek durumunda olmazdık.
Ne derseniz deyin Harper Avery Derneği olmasaydı hiçbirimiz burada olmazdık.
Yani, yapmayın. Hangimiz öyle olmazdık?
Neden güvende olmazdık?
Ama o zaman asla arkadaş olmazdık.
Evet, öyle. Hannahya tecavüz etmeseydim burada olmazdık.
Bu transposon olmasaydı… muhtemelen bu gün burada olmazdık.
Biz arkadaş olmazdık Aslında eğer hala bir onlar'' idiyseniz.
Seninle arkadaş olmazdık. Evet.
Ve biz burada olmazdık, burada'' olan her yerde.