Examples of using Onu tutmaya in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Geriden öne dönüyor ve tekerleği döndüreceği yerde onu tutmaya çalışıyor.
Bence o doğruyu söylüyordu ama onu tutmaya çalışıyordu eminim.
Nereye gidiyorsun?- Onu tutmaya devam edin.
Halk sırayla onu tutmaya çalışmış. fakat gelgit onu denize çekmiş.
Crawford, 48 saat boyunca onu tutmaya hazır, ama bunun Dina Bryant
Merdivenlere ayağı takıldı ve onu tutmaya çalıştım ama sonra düşen kişi ben oldum.
Kaçmaya çalışırsa, koşabildiğin kadar hızlı koş ve onu tutmaya çalış, tamam mı?
Henüz saygıdeğer müşterimi sorumlu tutmadığınıza bakarak bu kadar uzun bir süre onu tutmaya nasıl cüret ettiğinizi anlamıyorum.
Joseph onu tutmaya çalışıyor ama o kaçmayı başarıyor,
Bazen kıyıya yakın olduğumuz zaman, ben sadece gözlerimi kaptıyorum ve onu tutmaya çalışıyorum.
ve… ve onu tutmaya çalıştım, ama düşmüştü.
Onu tutmak istiyordun.
Soruşturmamı tamamlayana kadar onu tutmayı tercih edersin.
Soruşturmamı tamamlayana kadar onu tutmayı tercih edersin.
Soruşturmamı tamamlayana kadar onu tutmayı tercih edersin.
Anne, onu tutmak istiyorum.
Onu tutmak istiyorsanız tabii.
En azından onu tutmayı denedim.
Ve bir kere sevgi hissettiğinde, onu tutmak isteyeceksin.
Saat boyunca onu tuttum. Tamamen aynı şekilde.