ORTAK OLARAK in English translation

as a partner
ortak
partnerin
ortaklık
as an accomplice
collectively
birlikte
topluca
toplamda
olarak
ortaklaşa olarak
kolektif olarak
ortak olarak
müşterek olarak
hep birlikte
kitlesel olarak
jointly
ortaklaşa
ortak
birlikte
müşterek
tarafından

Examples of using Ortak olarak in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Kendine ortak olarak yozlaşmış Batının en gözden düşmüş ajanını bulmuşsun. Ve şunu da söylemeliyim ki.
And if I may say so, corrupt Western agent as a partner. you have found the right decadent.
Ben kariyerimin sonuna, sen ortak olarak yeni başlayan bir kariyere.
Career that's just starting as a partner. Me, to a career ending, and you to a..
Ve şunu da söylemeliyim ki, kendine ortak olarak yozlaşmış Batının.
And if I may say so, corrupt Western agent as a partner. you have found the right decadent.
Analistler, bu kadar anlaşmazlıktan sonra Kostunicanın ortak olarak Demokratları seçeceğine inanmanın zor olduğunu söylüyorlar.
Analysts say that it is hard to believe that, after so much discord, Kostunica will choose the Democrats as partners again.
Dört sene ortak olarak çalıştık ve sonra ben bu ofise geldiğimden beri bana düşman gibi davranmaya başladın.
We spent four years as partners, and ever since I got this office, you act like I'm an enemy.
Hangi türün en hızlı yetiştiğini anlamada, ortak olarak çok başarılı olduk
We have been successful as partners in figuring out which species grow the fastest, and I have just
Ortak olarak ölmek istiyorum… ama öleceksek, Bir önemi yok, biliyorum.
I know it doesn't matter, but if we're gonna die… I want it to be as partners.
Bütün gün bunu düşünüyordum, eğer Nigelı ortak olarak alırsanız… burayı satmayı kabul ederim.
I have been thinking about this all day and I'm willing to sell… if you keep Nigel as part-owner.
Ortak olarak ölmek istiyorum… ama öleceksek, Bir önemi yok, biliyorum.
I want it to be as partners. I know it doesn't matter, but if we're going to die.
Düşman olarak kazanacağımızdan çok daha fazlasını ortak olarak kazanırız. Justifiedda daha önce.
You and I would make a lot more money as partners than as enemies. Previously on Justified.
Şimdi tüm girişimlerde eşit ortak olarak birleştiğimize göre korkması gerekenler sadece düşmanlarımız olacak.
And now that we are joined together equal partners in all endeavors the only people with anything to fear will be our enemies.
Cebelitarıktaki en büyük hukuk firması olan Hassansa ortak olarak katıldı.
Picardo joined Hassans, the largest law firm in Gibraltar, as an associate.
bölgesel istikrarın desteklenmesi ve Avrupa-Atlantik entegrasyonunda ortak olarak görüyorlar.
now increasingly see each other as partners in promoting regional stability and Euro-Atlantic integration.
olsun bir şey kesin. Rakip olmaktansa ortak olarak daha iyi olacağımızı kabul edersin.
one thing is certain… you and I would be a hell of a lot better off as partners than as rivals.
makinenin rakip yerine ortak olarak beraber girebileceği serbest stil bir satranç turnuvasıydı.
machine could enter together as partners, rather than adversaries, if they so chose.
biliyorum ama öleceksek, ortak olarak ölmek istiyorum.
if we're going to die, I want it to be as partners.
Elbette, senin şu kız işi kanunların çerçevesinde denize açılacağız. Eğer seni ortak olarak kabul etmişsem, kaptanım.
Mais oui, I sail under the articles of a girls' sйminaire… to have you as my partner, mon capitaine.
John Smithi ortak olarak kabul etti.
John Smith, as partners, trading in both London and Cheltenham as Debenham, Pooley& Smith.
Ortak olarak.
As partners.
Ortak olarak.
Partnered up.
Results: 2677, Time: 0.0347

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English