OTORITEYE in English translation

• authority
• authorities

Examples of using Otoriteye in Turkish and their translations into English

Otoriteye karşı karmaşık bir tepkisi var.
He has a complicated response to authority.

Otoriteye sahip değilim.
I don't have the authority.

Otoriteye saygın yok. Başkalarının eşyalarına ve.
And for authority. for other people's things, You have no respect.

Ve otoriteye-- Başka insanların eşyalarına saygın yok.
You have no respect for other people's things and for authority.

Otoriteye saygın yok. Başkalarının eşyalarına ve.
You have no respect for other people's things and for authority.

Ve otoriteye-- Başka insanların eşyalarına saygın yok.
And for authority. for other people's things, You have no respect.

Tamam.- Otoriteye köpek gibi itaat eder.
Okay, okay. A dog-like obedience to authority.

Otoriteye boyun eğme Alman karakterinde bulunan bir şey… gerçek veya hayali.
Real or imagined. Something in the German character that responds to authority.

Karar vermek için gerekli otoriteye sahipsin! James!
You have the authority to make a decision! James!

Tamam.- Otoriteye köpek gibi itaat eder.
Okay, okay.- A dog like obedience to authority.

Anladım. Kötülük otoriteye yakınlığının tersine bir yaklaşımla değişir.
Mischief varies inversely with proximity to the authority figure. I understand.

Ama onun otoriteye sürekli karşı gelme huyu onu sürekli bir ziyaretçi yaptı.
But his total disregard for authority has made him a frequent visitor.

Caesar gibileri, otoriteye pek itaat etmezler.
Guys like Caesar though, don't respond well to authority.

Otoriteye karşı olan isyankar tavrınız.
I also understand your rebellious attitude toward authority because of.

Feminist hareketinizin otoriteye saygısızlığı bu kadar ileri götürebileceğini düşünmeyin.
I think you suffragettes have taken disrespect for those in authority too far.

Benim ülkemde otoriteye yalan söylemek normal.
In my country, it is normal to tell lies to the authority.

Kaydetmemizi istedikleri için. Otoriteye boyun eğmek zorunda olmadan tarihî olayları.
It's because they wanted us to record historical events without having to succumb to authority.

Otoriteye hiç saygıları yok.
They have no respect for authority.

Otoriteye boğun eğişi.
His"submission to authority.

Küçük kıçına otoriteye nasıl saygı gösterileceğini öğretmek zorundayım şimdi.
Have to treat that fine little ass about… how to respect an authority figure.