Examples of using Polisler bile in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Polisler bile onu yakalamakta zorluk çekiyordu!
Polisler bile buraya ayak basamaz… basarlarsa, sağ çıkamazlar.
Polisler bile bu adamı ciddiye almazlar.
Bak, polisler bile bu işi ciddiye alıyor.
Polisler bile oraya girmez.
Beni burada hiç birşey tutamaz, polisler bile.
hatta güvendigim polisler bile var.
Hayır, onlar korkunç bir şey… gerçekten… Polisler bile onları kontrol edemez.
Geçmişte bize yardım etmiş olan polisler bile iş narkotiğe geldi mi bize yardım etmeyi reddedeceklerdir.
O zaman söyle bana, nasıl bu kadar hızlı meyve suyu elde etti? Polisler bile.
O zaman söyle bana, nasıl bu kadar hızlı meyve suyu elde etti? Polisler bile.
Geçmişte kumar ve diğer işlerde yardımcı olan polisler bile uyuşturucuya geldi mi yardımcı olmayacaklardır.
Kaybol, Ivan. Polisler bile bana dokunamazken siz ne yapabilirsiniz?
Polis bile içeri girmek için çok uğraşıyordur.
Bu teknikleri artık Polis bile kullanmıyor, Peter.
Polis bile kıza bulaşmadı.
Yabancılara, polislere bile yasal değil.
Polisin bile sizi koruyamayacağı bazı şeyler olabilir.
Onlardan polis bile korkuyor.
Saat 10dan sonra, polis bile buraya girmeye korkar.