PRATIK YAPMAYA in English translation

practicing
antrenman
pratik
prova
idman
antreman
deneme
çalış
uygulama
alıştırma
talimi
practising
pratik
antrenman
çalış
uygulama
antreman
provasında
alıştırması
alıştırma yapmam
practice
antrenman
pratik
prova
idman
antreman
deneme
çalış
uygulama
alıştırma
talimi

Examples of using Pratik yapmaya in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Tamam mı? Pratik yapmaya devam et?
Just keep practicing. Okay?
Ah, pratik yapmaya devam edin.
Uh, keep practicing.
Pratik yapmaya devam et. Kom wango.
Kom wango. You keep practicing.
Profesyonel bir banjo oyuncusu olmak için pratik yapmaya binlerce saat harcamalısın.
To become a professional banjo player, you need to spend thousands of hours practicing.
Birlikte tüm malzemeleri alın ve pratik yapmaya başlayın.
Get all your band together and start practicing.
Sensiz yaşamayı öğrenmek zorunda kalırsam, Şimdi pratik yapmaya başlayabilirim.
If I have to learn to live without you, I might as well start practicing now.
Sensiz yaşamayı öğrenmek zorunda kalırsam, Şimdi pratik yapmaya başlayabilirim.
I might as well start practicing now. If I have to learn to live without you.
Pratik yapmaya ihtiyacımız vardı.
We needed the practice.
Aslına bakarsan pratik yapmaya ihtiyacım yok.
Well, I don't really need to practice.
Her hafta pratik yapmaya çalışıyorum ama önemli mesajları aldığımda.
I try to practice every week, but when I get important messages.
Evde pratik yapmaya çalışıyorum, ama pek iyi değilim.
I try to practise at home, but I'm not very good.
Öncelikle çok fazla pratik yapmaya ihtiyacın var.
You might need to practice a lot first.
Pratik yapmaya, anne.
For practise, mom.
Pratik yapmaya çalışıyorum.
I'm trying to practice.
Daniel pratik yapmaya pek meraklı değil.
Daniel isn't really into practicing.
Pratik yapmaya hazır mısın?
Are you ready to practice?
Pratik yapmaya hazır mısınız?
Are you ready to practice?
Selam, Lucy. Pratik yapmaya hazır mısınız?
Are you ready to practice? Hey, Lucy?
Pratik yapmaya hazır mısın?- Selam Lucy.
Are you ready to practice? Hey, Lucy.
Kardiyo, Harvard. Pratik yapmaya zaman bulmalarına şaşırıyorum.
I'm surprised they find time to practice,- Cardio, Harvard.
Results: 77, Time: 0.0274

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English