PROGRAMLAR in English translation

programs
programla
schedules
program
takvim
çizelge
plan
ayarla
tarifesi
zamanlama
saatlerini
shows
gösteri
şov
göstermek
program
diziyi
dizi
ortaya
programming
program
programlamak
software
program
yazılım
program
programla
schedule
program
takvim
çizelge
plan
ayarla
tarifesi
zamanlama
saatlerini
of programmes

Examples of using Programlar in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Çalışma saatleri, alışkanlıklar, programlar.
Hours of operation, habits, schedules.
Henry kayıp yerleri tamamlamak için bilgisayarı programlar.
Henry could program the computer to fill in the missing frames.
Tarih boyunca, çok kötü programlar olmuştur.
Throughout history, there have always been very bad shows.
Liderlerinizde yol ve sokak devriyeleri için… programlar ve görev listeleri var.
For roving street patrols. Leaders have schedules and assignments.
Bence içlerinde hiç duymadığın programlar vardır, Luciana.
There are program that I think you haven't even heard, Luciana.
Bunlar onun en sevdiği programlar.
Those are literally his favorite shows.
Liderlerinizde yol ve sokak devriyeleri için… programlar ve görev listeleri var.
Leaders have schedules and assignments for roving street patrols.
C++ Meta programlama kendini veya başka programları değiştiren veya yaratan programlar yazmaktır.
Metaprogramming consists of creating a program that creates or modifies another program or itself.
O zamanlar neredeyse tüm programlar siyah beyazdı.
It was in the days when practically all shows were black and white.
Tetikçilere para vermek lazım… programlar, zamanlama, talimat.
Assassins need payrolls, schedules, times, orders.
Bayılırım! Bütün o korkunç programlar.
I love it! All those horrific shows.
Tetikçilere para vermek lazım… programlar, zamanlama, talimat.
Schedules, times, orders. Assassins need payrolls.
Kim Siriyi huysuz olarak programlar ki?
Cause who would program Siri to be so grumpy?
Etrafınıza bir bakın. Çitler yok, programlar yok.
There's no fences, no schedules. Look around.
Çünkü artık bütün programlar beni azdırıyor.
Because at this point, all shows turn me on.
Katillere para vermek lazım… programlar, zamanlama, talimat.
Schedules, times, orders. Assassins need payrolls.
Katillere para vermek lazım… programlar, zamanlama, talimat.
Assassins need payrolls… schedules, times, orders.
Seyahat. Programlar.
Schedules, travel.
Programlar. Seyahat.
Schedules, travel.
Herkese iyi programlar.
Good show, everybody.
Results: 655, Time: 0.03

Top dictionary queries

Turkish - English