Examples of using Rahat in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Odamdaki dolap. Güzel ve rahat olacak.
Tad, Stick, Cash, Kesler, Bernie, Rahat.
Rahat yataklı birine… senin için sorun olmazsa.
İnancın sadece inanmaya rahat zamanlar için olduğunu mu?
Rahat hareket bile edemiyorum.
Giyebileceğim rahat bir şeyler var mı? Ne oldu?
Kocaman, güzel, rahat bir yatak!
Burası rahat, erkek, kız, kız, erkek.
Çok rahat ve sıradışı kötü bahaneler yığınında.
Rahat konuş. Telefonda Grigor Andolovun iki numarasıyla konuştum.
Evet. Sadece yetişiyorum rahat bir iş ortamında?
Aksi halde ben kazanırsam, bizi rahat bırakacaksınız. Tamam.
Bu tren yolları yıllardır kullanılmıyor.- Rahat ol!
Çok rahat ve sıradışı kötü bahaneler yığınında.
Rahat kıyafetlerin var mı?
Onu küçümsemeyin.- Rahat konuşmama müsaade ederseniz efendim.
Ne yaptığını biliyormuş gibi rahat görünmeye çalış.
Hayır. Kadınına laf geçirip beni rahat bırakmasını söyler misin?
Rahat kıyafetlerini aldın mı?
İş sadece basit ve rahat olmakla bitmiyor maalesef, Debs.