SIKMAYI in English translation

boring
sıkıcı
doğurdu
taşıyordu
sıkıyor
sıkar
doğuran
sıkmak
doğduğu
to shake
sıkmak
sıkışmak
titremeye
sallamak
sarsmak
shake
tokalaşma
sarsılması
squeezing
sık
sıkmak
sıkıyorsun
sıkıştır
sıkın
sıkacağım
manitası
bothering
zahmet
sıkıntı
uğraşıyorsun
rahatsız
rahatsız etmesine
uğraşayım
canınızı sıkıyorsunuz
sıkıyor mu
unclench
spraying
sprey
sık
ilacı
püskürt
sıkın
serpintisi
gazı
püskürtün
to shoot
vurmak
ateş etmeyi
çekmek
vuracak
çekim
atış

Examples of using Sıkmayı in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Exeterde elemanın birinin elini sıkmayı reddetmiştim.
I refused to shake this lad's hand on the Exeter.
Düvüş sanatları dünyasını terk et ve bizi sıkmayı bırak.
Leave the martial arts world, and stop bothering us.
Exeterde elemanın birinin elini sıkmayı reddetmiştim.
Ah… I refused to shake this lad's hand on the Exeter.
Kendim pişirdim. Tabi bir tüpten pasta hamuru sıkmayı'' pişirmek'' sayarsan.
I baked them myself. if you consider squeezing batter from a tube"baking.
Jenny ya da Howie de istemiyor, o yüzden annemi bu konuda sıkmayı bırak.
So stop bothering Mom about it. Or Howie.
Neden şu George Tucker denen adam… elimi sıkmayı reddetti?
Refuse to shake my hand? Why did that George Tucker guy?
Tom elimi sıkmayı reddetti.
Tom refused to shake my hand.
Bununla sizi sıkmayı hiç istemem.
I-I don't want to bother you.
Sıkmayı alabilir miyim?
Can I have the press?
Elimi sıkmayı düşünme bile!
Don't even think about shaking my hand!
Canımı sıkmayı kes, Naor.
Stop busting my balls, Naor.
Sıkmayı kes artık!
Dişlerini sıkmayı kes.
Stop clenching your teeth.
Dostum, kendinizi sıkmayı bırakın.
Man, stop depressing yourself.
Onun elini sıkmayı bırak.
Stop shaking her hand.
Meme uçlarımı inek gibi sıkmayı unutma.
Don't forget to squeeze my nipple like a cow.
Sadece rahatla ve yumruğunu sıkmayı bırak.
If you would just relax and stop clenching your fists.
Fakat bekar adamların çoğu domatesini kendi sıkmayı tercih ediyor.
But most bachelors we know would prefer to squeeze their own tomatoes.
Efendim! Bu canavarın ellerini sıkmayı bitirir bitirmez!
As soon as I finish shaking this monster's hands. Sir!
Efendim! Bu canavarın ellerini sıkmayı bitirir bitirmez.
Sir! As soon as I finish shaking this monster's hands.
Results: 75, Time: 0.0548

Top dictionary queries

Turkish - English