Examples of using Sabah çok in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Yarın sabah çok geç.
İki saat sabah için çok erken.
Sabah çok yediğin için bu kadarı yeter.
Bu sabah çok genç duruyorsun, bebeğim.
Sabah çok erken kalkmaları gerekmiyor mu?
Şimdi maalesef sabah çok erken kalkmak durumundayız.
Frank bu sabah çok olağandışı bir durum için gelmiş buraya.
Birçok kuş sabah çok erken saatte beslenir.
Sabah çok uzun bir yürüyüşe çıktık. Biz açlıktan ölüyoruz.
Doğru! Sabah çok önemli bir şey oldu.
Sabah çok daha iyi hissedeceksin.
Yarın sabah çok erken uçuyoruz.
Evet ama sabah çok erken saatte.
Ama sabah çok önemli bir randevum var John.
Gerçi sabah çok erken uyanmam lazım.
Sabah çok iyi görünüyordu ama şimdi felaket duruyor.
Mary, Toma turta hazırlamak için sabah çok erken kalktı.
Seni işe aldığımdan beri her sabah çok özel.
Bu sabah çok duygusallaşmıştım. Ama Jacke rastladım ve her zamanki farklı bakış açııyla beni sakinleştirdi.
Ve bu sabah çok mutlu kalktım. Dedim ki,'' Üzgünüm anne'', ve ona sıkıca sarıldım.