Examples of using Sadece tek bir in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Hubble astronomi tarihinde önemli buluşlarından birini yapmıştı. Astronominin tarihinde evren sadece tek bir değil ancak büyük miktarlarda galaksiyi barındırmaktadır.
o zaman sadece tek bir neden var.
Lorenzin de yer aldığı onlar, hepsi sadece tek bir büyük gerçek fikrin değişik yüzlerini keşfetmişlerdi.
yer aldığı onlar,… hepsi sadece tek bir büyük gerçek fikrin değişik yüzlerini keşfetmişlerdi.
Ama siz bu mektubu okurken… bu dünyadan sadece tek bir pişmanlıkla ayrılacağım.
O sadece tek bir.
Sadece tek bir soru.
Yatakta sadece tek bir yılan.
Dikkatli olun; sadece tek bir vuruş onu gün boyu felç eder.
Ancak tüm tekmeleri öğrenen sadece tek bir'' süper kazanan'' vardı.
Pat için aşk sadece tek bir anlama geliyor.
Sadece tek bir soru… sadece bir. .
Odanın, sadece tek bir giriş ve çıkışı var.
Sadece tek bir soru sordu Charlie.
Bu ses, sadece tek bir anlama gelebilir.
Artık, sadece tek bir parmak kaldı, Joseph.
Sadece tek bir budala bütün önemli olan şeyleri değiştirdi.
Ve tekrar söylüyorum, boynunda sadece tek bir yabancı… DNA var.
Bana sadece tek bir gerçek söyleyemez misin?