Examples of using Sakladığı bir şey in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
önceden dediğim gibi… çünkü herkesin sakladığı bir şey vardır.
Çok kolay bir vakaydı çünkü önceden dediğim gibi… çünkü herkesin sakladığı bir şey vardır.
Everyone has something to hide. It was a pretty simple case, because, as I have said.Sonra babanızın sakladığı bir şey olabileceğini düşündüm, ama bu tam bir çıkmazdı.
But that was a total dead end. Then I thought your father might have something stashed away.İyi iş çıkarıyor ama bu raporlarda bir şey eksik gibi gözüküyor sakladığı bir şey.
Araştırdığı birisi ya da bir şey olmalı hatta senden bile sakladığı bir şey.
Someone or Onun sormak istediği Garynin bir sırrı, sakladığı bir şey var mıydı?
What Breenin de sakladığı bir şeyler vardı.
Bree had something to hide.Sakladığın bir şey varmış gibi.
Running around like you got something to hide.Sakladıkları bir şey var.
They have got something to hide.Belki de sakladıkları bir şey vardır.
Maybe they have something to hide.Gerçekleri çarpıtırlar ve hep sakladığın bir şey olduğunu varsayarlar.
They twist the facts and always assume you have something to hide.Suratlarına bakacağım, sakladıkları bir şey var mıdır diye.
I will look in their faces; see if they have something to hide.Suratlarına bakacağım, sakladıkları bir şey var mıdır diye.
See if they have something to hide.Kaptan, sakladığınız bir şey mi var?
Captain, do you have something to hide?Herkesin sakladığı bir şeyler vardır.
Everyone has something to hide.Benden sakladığın bir şey var!
You have something to hide!Eğer sakladığınız bir şey varsa,… o zaman asıl tartışmamız gereken bu.
If you have something to hide, then that is Sakladığı bir şeyler var.
He has something to hide.Belki de arabanın gerçek sahibinin sakladığı bir şeyler vardır.
Maybe the real owner of the car has got something to hide.tam bir salak ya da sakladıkları bir şey var.
they have got something to hide.
