SEN EVE GIT in English translation

• you go home

Examples of using Sen eve git in Turkish and their translations into English

Sen eve git artık.
You go on home.

Sen eve git.
You're going home.

Sen eve git, çiçekleri sattıktan sonra gelirim.
Go home, I will return after selling these flowers.

Sen eve git, bu artık benim sorunum.
Why don't you go home. It's my problem now.

Hayır, sen eve git, Bayan Case. Merhaba? Ne?
Hello? No, you go on home, Miss Case. What?

Sen eve git senpai, birazdan geleceğim.
Go home, I will come back later.

Sen eve git de karınla meseleleri çöz.
You go back home, you sort things out with your wife.

Bak, sen eve git.
Look, you go on home.

Sen eve git, hazırlan.
I want you to go home and pack.

Sen eve git ve telefonun başında bekle.
You go on home and wait by the phone.

Meyveleri bir dahakine ben alırım. Sen eve git.
I will buy fruit next time so you go on home.

Önemli değil, ben hallederim Sen eve git.
That's all right, I will take care of it. You go on home.

Hay aksi… Sen eve git.
Oh, jeez… Why don't you go back to the house?

Kusura bakma Takeru, sen eve git.
Sorry, Takeru, you go on home I'm not done.

Dinle. Dinle. Sen eve git.
Listen, you go to the house. Listen.

Bence şöyle yapalım, sen eve git, rahatlatıcı bir duş al ondan sonra
I think that we do so that you go home and take a calming bath.

Sen eve git, toparlan planladığımız gibi Fritzi
You go on home, pack, have dinner with Fritz,

Sen eve git, ben de Juanı görünce senin yanına gelmesini ve çok endişelendiğini söyleyeyim.
Why don't you go home and when I see Juan I will tell him to meet you there. That you're worried.

ekmeği de peyniri… de çok severim ama mağazada işim var. Sen eve git ve bana güzel, sıcak bir banyo hazırla.
I got my little shoe- store gig here so why don't you go on home and run me a nice warm tub and.

Sen evine git İngiliz uşağı!
You go home, Tory!