Examples of using Senin deyiminle in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bu güzel nesil çok çalışmayla kuruldu. Senin deyiminle, ineklerle.
Senin deyiminle o siyah teröristler… Güney Afrikanın tek umudu.
Şu siyah terorist gangasterlere, Senin deyiminle… Güney Afrikanın eni yi ve tek umudu onlar.
Senin deyiminle benim ailem… hiç doğmamış olsam daha mutlu olurlardı.
Senin deyiminle'' neşeli'' yim çünkü ticaret markamızı ileri taşımak için para kazanıyoruz.
Üzgünüm, Dee, ama senin deyiminle'' kıyafetlerim'' çok önemli bir amaca hizmet ediyor, tamam mı?
İsimsiz bir not aldık şu Steno, senin deyiminle, yedinci bölgede bir depoda saklanıyormuş.
Senin deyiminle savaşı bitirmek için kanını kullanmanın sonuçlarının ne kadar yalnış olduğunu sana kanıtlamak için burdayım.
Senin deyiminle sorunlu gençler için bir okul olan burası artık bir okul değil. Ve sen burada çalışmıyorsun.
Bu susturucunun anahtarı, senin deyiminle George,… koni sürgüler içindeki metal talaşların içerdiği ses engelleyici maddeler silindirin içinde-'' Sessizleştirici.
Dedin ki beyaz bir kadın burada, senin deyiminle,'' sıkıntıya'' gelemez.
Ya da senin deyiminle'' ispiyonculuk.
bu yapbozu çözeceğiz… ve senin deyiminle teşekkür ederiz.
Ben… Ben Phish konserindeyim, senin deyiminle kampanya ofisinde.
İnsanın sesi kendisine özgü olduğundan… kasalar, senin deyiminle sağlamdır.
Senin deyiminle krup hastalığına yakalanmışsın.
Şimdi, senin deyiminle Cassius, Sezara neden'' ızbandut'' derdi?
Bilim araştırmalarında, her zaman öngörülmeyen bazı sonuçlar vardır, senin deyiminle, kurbanlar.
Senin deyiminle bu rehineler bir amaca hizmet ediyorlar.