Examples of using Senin dostun in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ben senin dostun değilim, sik kafa.
Senin dostun, Eduardo, o biraz hayal kırıklığıydı.
Senin dostun benim dostumdur. .
Nunheim adında bir adam, senin dostun.
Senin dostun olmaya çalışan insanlara pislik muamelesi yapıyorsun.
Ben senin dostun değilim.
Ben senin dostun değilim, sikik.
Ben senin dostun değilim tamam mı?
Senin dostun. Yeni Klan üyesi Walter.
Tüm o adamların senin dostun olduklarını mı sanıyorsun?
Müzik sektörünü senin dostun gibi takım elbiseli tipler yönetir. -Dinle.
Ve ben senin dostun değilim.
Biliyorum ki o… o senin dostun sanıyorum.
Ben senin dostun falan değilim. Bunu konuşalım.
Senin dostun olmaya çalışan insanlara pislik muamelesi yapıyorsun.
Biliyorum ki o… o senin dostun sanıyorum.
Bu Spike, senin dostun.
Ben senin dostun değilim, Artık sürünün lideriyim.
Rekabet halinde olduğun satıcılar senin dostun değil.
Senin dostun ve kız arkadaşı seni unuttu değilmi?