SENINLE GITMEK in English translation

• to go with you

Examples of using Seninle gitmek in Turkish and their translations into English

Sensiz değil, seninle gitmek istiyorum.
I don't wanna go without you.

Neden? Çünkü seninle gitmek istemişti?
Because she wanted to leave with you. Why?

Büyük bir parçam seninle gitmek istiyordu.
A big part of me wishes I was going with you.

Sensiz gitmek istemiyorum. Seninle gitmek istiyorum.
I don't wanna go without you.

Nick, çocukları sana versem bile seninle gitmek istemezler ki.
Nick, even if I wanted to give you those kids, they wouldn't want to go with you.

Lord Roswaalın emirlerine uyacak olursak… herhangi birimizin seninle gitmek için bir nedeni olmaz.
And if we are to obey Master Roswaal's orders to the letter, then there's absolutely no reason for either one of us to go with you.

Ve şimdi birden Jacke… 20 dakika önce gitmek bile istemiyordun,- Hayır. Seninle gitmek istemedim.
Twenty minutes ago, you weren't even going, I didn't want to go with you.- No. and now you're telling Jack.

Baloya seninle gitmek istemeseydim baloya birlikte gidelim mi diye sormazdım.
I would not have asked you to go to the prom if I didn't wanna go to the prom with you..

Ama bunları elde etmek için onları terketmek ve seninle gitmek zorundaysam,… hiçbir şey istemiyorum!
But if I have to abandon those guys and go with you like this… then I don't want anything anymore!!

Seninle gitmek istemiş, senin
He wanted to go with you, and he wanted you to love it,

Bay Takahashi seninle gitmeyi kabul etti.
Mr. Takahashi agreed to go with you.

Tanrı seninle gitmemi istiyor.
God wants me to go with you.

Seninle gitmeyi tercih ediyorum.
I'm choosing to go with you.

Seninle gitmeyi kabul ediyorum.
I'm willing to go with you.

Tom seninle gitmeyi kabul etti.
Tom has agreed to go with you.

Seninle gitmeme izin verir misin?
Will you allow me to go with you?

Aslında, seninle gitmeyi çok isteyecek biri var.
Actually, there's a guy Who would really like to go With you.

Seninle gitmeme izin ver.
Allow me to go with you.

Seninle gitmeyi reddediyorum.
I refuse to go with you.

Alta.- Seninle gitmeye hazırım sevgilim!
I'm ready to go with you, darling. Alta!