Examples of using Serbest in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ama bunun için Ivan gibi bir adamı serbest bırakmam gerekecekse beklerim daha iyi.
seni serbest bırakırım.
Ve yıllar boyunca bol bol serbest bırakıldı.
Komutanların istedikleri şeyi yapma konusunda tamamen serbest bir takdir yetkisi var.
O adamı yine serbest bırakabilirler.
Şimdi yakalarsam, avukat tutacak ve sonra serbest kalacak.
Suçlamaları düşürdüler ve beni serbest bırakıyorlar.
Sırf idam koğuşunda köpekler gibi pişman olduğunu görmek için Ayyaşı serbest bırakacağım!
Bu size Akdenize serbest erişim sağlar.
Biz geceleyin hep köpekleri serbest bırakırdık.
Bana masum siyah bir adamın serbest bırakıldığını mı söylüyorsun?
Onlar için.- Kazanırsam onları serbest bırakırsın.
Siegel serbest kalacak.
Biz geceleyin hep kopekleri serbest birakirdik.
Belçikalı sizi kandırıyordu siz de onu serbest bırakıyordunuz.
Onlar için.- Kazanırsam onları serbest bırakırsın.
Katili yakalasak bile sizin yüzünüzden serbest kalabilir.
Biz geceleyin hep kopekleri serbest birakirdik.
Onlar için.- Kazanırsam onları serbest bırakırsın.
Şu sözde tetikçinin adını verirsen,… Roachı serbest bırakırım.