Examples of using Son kalan in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Son kalan benim.
Belki son kalan bizlerizdir.
Ama son kalan ben olacağım.
Bence hepimiz 20 papel koyalım ve, son kalan tüm parayı alsın.
Tutuklanmasıyla ICTY tarafından suçlanan son kalan kaçak oldu.
Senin efendin mi? Drakula ailesinin son kalan üyesi, efendim.
Senin efendin mi? Drakula ailesinin son kalan üyesi, efendim.
Bay Paris Alsuran İmparatorluğundan son kalan şeyleri yiyorsunuz.
Saylonlular sadece evrende son kalan insanlar olan Dünyalıları yok etmek için Dünyaya ulaşmamıza izin verdiler.
Son kalan mülkümün makineli tüfeklerle paramparça olduğu ve sonra da olay mahalline dönüştüğü kısımdan?
Ama babanın son kalan üye olduğunu düşünürsek bunları o sana açıklayacaktır.
Annemin Üst Yönetime karıştığına dair son kalan kanıtlar bir yerde.- Kara Kutu.
Ama babanın son kalan üye olduğunu düşünürsek… bunları o sana açıklayacaktır.
Enron 7 Eylül 2006 tarihinde Prisma Energy International Inc. ı satmış olup son kalan işletmesi Ashmore Energy International Ltd.
Burası Çinde son kalan tuzlu bataklıkların da bulunduğu zengin bir tarım bölgesi.
Dünyayı terk ettiğinde tıp hakkında hiçbir bilgin olmaması… ve şimdiyse son kalan doktor olman hayret edilesi.
Eğer son kalan bizlersek, niye bizi öldürmedi? Anlamıyorum!
Ve eğer karşılamazlarsa, son kalan Şeytani İcatı dünyaya saldırtacağız!
Gerçekten son kalan beyaz meşe kazığını, herhangi bir vampirin… öylece gelip alabileceği bir yerde sakladığımı düşünüyorsun değil mi?
Geçen ay, yeni popülist bir hükümet son kalan kapalı ödeme onların IMF taksit kredi bir yıl önde-in zaman ve o was