Examples of using Sona erdirme in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Tabi, tabi, ama sona ermedi, değil mi Neil?
Johnny Smith ile buluşmamın sona erdiğini resmen ilan ederim.
Dünyanın nasıl sona erdiğini görebilirsiniz.
Onlara savaşın sona erdiğini ve kaybettiklerini söyleriz.
Ancak hikâyemiz nihayet sona ermişti. Çünkü Ohm, Pam ile birlikte bu hikâyeden çıkmıştı.
Georgianala aramdaki nişanın sona erdiğini bilmen gerek.
Zannediyorum, terapinin sona erdiğini söyledi az önce.
Reichın nasıl sona erdiğini dünya bilir; nasıl başladığını pek az kişi bilir.
Dönemin sona erdiğini düşündüm de.
Bulduğumuzu, aramanın sona erdiğini herkes anlasın diye.
Turnuvanın sona erdiğini biliyorsun.
Evlilik sona erdi ve annem evin satışından büyük bir komisyon kaptı.
Hepsinin sona erdiğini söyledin sanıyordum.
Tom hikayenin nasıl sona erdiğini bilmek istedi.
Artık savaş sona ermiş, Almanlar teslim olmuş,
Bu kabus sona erdiğinde… bu çocuktan sonsuza dek özgürleşeceksin.
Bu kabus sona erdiğinde… bu çocuktan sonsuza dek özgürleşeceksin.
Michael, şimdi sona ermek zorunda değil.- Hayır.
Bunu sona erdirme arzum yok.
Hizmetini burada sona erdirme izni.