Examples of using Sonsuza in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Sonsuza kadar utanç duyacağım bundan.
Sonsuza kadar gibi gelecek sadece. Neşelen.
Sonsuza yakın bir olasılıklar ağı zihnimi tüketti.
Sonsuza dek… mükemmelliğe ulaşana kadar.
Benimle, senin sonsuza kadar arkadaşın, Play Paldan Good Guy oyuncağı.
Bunu sonsuza kadar hissetmek istiyorum.
Birini sonsuza kadar susturmak bana ne kadara mâl olurdu?
Eğer, sonsuza dek mutlu olmaya inanmıyorsan, nişanlanmak istemiyorum.
Yoksa ruhu sonsuza kadar cehennemde yanar.
Hayır, aslında bizi bulamazlarsa, sonsuza kadar böyle devam eder.
Ama ben seni daha çok istiyorum, sonsuza kadar.
Böyle şeyleri düşünmeye başlarsan, vücudun sonsuza kadar düzelmez.
Sonsuza kadar kaçmayacağız, sadece, Trey ifadesini değiştirene kadar.
Sonsuza Dek Carolineda bu var.
Sonsuza dek. Ve Tanrı bu genç kadınlarla olsun.
Ruhumu sonsuza kadar ona adadım!
Artık ondan uzak duracaksın. Sonsuza dek.
Artı 1 bölü n, üzeri nnin, n sonsuza yaklaşırken limiti.
Yalnız olsam bile, Prens Ka Suo için sonsuza kadar savaşacağım.
Ruhumu sonsuza kadar ona adadım!