Examples of using Sorunla in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Diyelim ki biraz fazla sorunla.
Kapama dügmesi olmazsa teröristler her türlü sorunla karsilasabilirler.
Ve çok fazla sorunla yüzleşiyorum.
Yani… Hiçbir sorunla karşılaşmadık.
Sefalet, cehalet, çocuk ölümleri ve binlerce sorunla uğraşıp dururlar.
Çoğu polis departmanı bu sorunla uğraşmak istemez.
Bu sorunla ilgili sadece bir kişi var.
Derine inmek ve sorunla ilgilen Onun kaynağında.
Tom sorunla ilgilendiğini söyledi.
Sorunla alakaniz bile yok sizin.
Yani onu sorunla yüzleştirmeyi önermiyor musunuz?
BHF Eğitim Bakanlığı sorunla ilgilenmesi için bir çalışma grubu meydana getirdi.
Her sorunla ilgili 1-2 hikâye mi?
Onun sorunla başa çıkmak için yeterli deneyimi yoktu.
Bu tür sorunla ilgilenmek için eğitildim.
Seni bu sorunla nasıl baş başa bırakırım?
Seni bu sorunla nasıl baş başa bırakabilirdim?
Onlar sorunla ilgileniyorlar.
Ama sorunla direk yüzleşmenize memnun oldum.
Bu sorunla hiç ilgilenmiyorsun ki, Jo.