Examples of using Tür in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Tür memeli, sürüngenler gibi.
Bu tür şeyler benim için önemlidir.
Biz bu tür şeyleri durdurmaya çalışıyoruz.
Bu tür bıçakları geyikleri kesmek için kullanırlar.
Ne tür?
Asla o tür bir şey yapmadım.
Bu acımayı ne tür bir acıma olarak görüyorsun?
Bu tür falan, değil mi?
Bu bir çocukluk tür, ah, travma şey.
Birinin onu götürmesini bekleyecek tür bir kız olduğunu mu düşünüyorsunuz?
Bu tür küçük ayrıntılar hukuğu anlamsız hale getiriyor.
Benim de bu tür bir insan olduğumu düşünmeye başlamıştım.
Eşler bu tür şeyleri anlar.
Bu tür bir suçlama başına dert açar.
Kız kardeşinle bu tür şeyler mi yapıyordunuz Kralkatili?
Onda bu tür şeylerin hiç biri yok.
Işte bu tür şeylerde zorlanıyorsun… çünkü sende asperger sendromu var.
I yerleşmek istiyorum tür gibi görünüyorsun. Bazı çaput orijinal model için?
Bu tür bir şey yapmamışsındır sen.
Yine aynı tür iletken jel kullanılmış.