Examples of using Tabi in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bir aptal gibi görünmekten hoşlanıyorsan başka tabi Kıpırdama!
Unutma, söz verdin.- Tabi, Cruella.
Seni yol kenarında buldum. Tabi evet.
sürekli değişime tabi olurdu.
Yapmasan… Kusura bakma. Kalmayacaksan tabi.
Seni yol kenarında buldum. Tabi evet.
Haklısın, haklısın. Tabi, üzgünüm.
Eğer tek başına burada olmak istemiyorsan tabi.
Ve bu, vergiye tabi değildi.
Şimdi siz hippiler içeri gelmek istersiniz tabi.
Ama her gün görüyorum ben onu. Tabi güzel.
Ve bu, vergiye tabi değildi.
Bütün işi robota yaptırın tabi. Anlıyorum.
Tabi efendimiz. Senin adın nedir komutan?
Anlıyorum. Bütün işi robota yaptırın tabi.
Tabi olacaksın. Bir yönetici olacaksın!
Bu yağmur ormanlarında sıkça oluyordur tabi.
Aa tabi, çok güzel olur, Dale.
Şuna bakın hele. Tabi Colby buradaysa.
Tabi teşekkürler Ya sen, anneye merhaba yok mu!