Examples of using Tedavi etmeye in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Çünkü sizi tedavi etmeye çalışıyorum.
Doktorlar kendi aile üyelerini tedavi etmeye pek sıcak bakmazlar.
Bunu tedavi etmeye mi çalışıyorsun?
Körlüğümü tedavi etmeye çalışmak.
Cymbalta depresyon belirtilerini tedavi etmeye yarayan bir tedavi yöntemi.
Onu tedavi etmeye çalışmıyorum.- Hanımefendi.
Kalpleri tedavi etmeye ihtiyaç var mı?
Yürüyebilen yaralıları tedavi etmeye başla.
Kanseri, kanser değilmiş gibi tedavi etmeye çalışırsanız genellikle bu olur.
Sadece onları anlamaya ve sorunlu davranışlarını tedavi etmeye çalışıyoruz.
Doktor Mara, savaş durumu koşulunda hastalarınızı tedavi etmeye aşina mısınız?
Doktor vakanızı kabul edip sizi tedavi etmeye müsait değil.
Bir psikolog beni zip ile tedavi etmeye çalıştı.
Sanırım, onu Wilson hastalığı için tedavi etmeye başlamalıyız.
Ve biz de belirtileri tedavi etmeye çalışıyoruz.
Ve hastalığını tedavi etmeye çalışacağım.
baban ALSsini tedavi etmeye çalışırken… sadece derisi kristalleşmediyse?
Ama aynı zamanda tedavi etmeye çalışıyor Onu bir… pazarlık fişi olarak. ve bilirsin, bazen onu koruyor.
Ama aynı zamanda tedavi etmeye çalışıyor Onu bir… pazarlık fişi olarak.
Ne şansımız olabilir, 6 ayı aşkın süredir… tedavi etmeye çalıştığımız aynı bacağı incinmişken, ha?