TEK KADININ in English translation

the only woman
tek kadın
tek kadının
one woman
tek bir kadın
kadınlardan biri
tek kadının
kadının biri
bir kadýn

Examples of using Tek kadının in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
en sadık yurttaşın sevdiğim tek kadının babasını öldürmeye kalkıştım mı?
most loyal compatriot… try to kill the father of the only woman I have ever loved?
Bu truva kuşatmasını, truva atındakilerin bakış açısından anlatan tek kadının oynadığı bir oyun.
It's a one-woman play about the siege of Troy told from the perspective of the Trojan horse.
Apparently, onun hayatındaki tek kadınmış.
Apparently, the only woman in his life is his daughter.
İşini ve seveceği tek kadını bulan adam kutsanmıştır.
Blessed is the man who's found his work… and one woman to love.
Benimle olabilecek tek kadınlayım.
To the only woman who would have me.
Tek kadını zapt etmek için altı memur burada.
Six officers are here to suppress one woman.
Kristali çalıştıracak tek kadını bulmak için Xaheaya.
To Xahea to find the one woman.
Kristali çalıştıracak tek kadını bulmak için Xaheaya.
To Xahea, to find the one woman in the universe who could power it.
Bir zamanda tek kadınla fiyaskona odaklan!
Focus your failure on one woman at a time!
İronik olan ise Keithin ilişkisini kurtarmaya çalışan tek kadına bağırmış olmasıydı.
The irony was Keith was yelling at the one woman who was trying to save his relationship.
İki kadınla birlikte çıkmaya en çok yaklaştığım an tek kadınla çıktığım zamandı.
Closest I have come to dating two women was that time I dated one woman.
Hayatta aşık olduğun tek kadını zehirledim de.
Say"I poisoned the only woman you loved.
Hayatta aşık olduğun tek kadını gözünün önünde her gün biraz daha eritiyorum de.
Say"Every day before you I am melting the only woman you loved.
Şimdiye kadar sevdiğim tek kadını nasıl çalabildin?
How could you steal the only woman I have ever loved?
Bu dağlardaki tek kadınla evli olmanın kolay olmayacağını görebiliyorum.
I can see it ain't gonna be easy married to the only woman in these mountains.
Hayatım boyunca sevebileceğim tek kadını aldı diye mi?
That he took away the only Woman I have ever loved?
Bu dağlardaki tek kadınla… evli olmanın kolay olmayacağını görebiliyorum.
Married to the only woman in these mountains.
Beni alabilecek tek kadınla Evet.
Yeah. To the only woman who would have me.
Ilk ve tek kadındı. Hee-jin beni seven.
Hee-jin was the first and the only woman who loved me.
Solomon takımın tek lideriydi ve takımdaki tek kadındı.
Solomon was the solo leader of the expedition, and the only woman on the team.
Results: 60, Time: 0.0321

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English