TEMIZLEMEK in English translation

clean
temiz
temizlemek
temize
clear
açık
temiz
apaçık
net
belli
berrak
kesin
bariz
belirgin
şeffaf
to purify
temizlemek
arıtmak
arındırmak
saflaştırılması için
temizlenme
tertemiz olmanızı
to cleanse
temizlemek için
arındıracak
temizler
arıtmak
scrub
bodur
ameliyata
fırçala
temizle
ovala
temizlik
fırçacı
ovma
yıka
kesele
washing
yıkamak
çamaşır
yıkan
temizlen
temizle
wiping
mendil
silmek
silecek
yok
temizle
siler
meshedin
cleaning
temiz
temizlemek
temize
clearing
açık
temiz
apaçık
net
belli
berrak
kesin
bariz
belirgin
şeffaf
cleared
açık
temiz
apaçık
net
belli
berrak
kesin
bariz
belirgin
şeffaf
scrubbing
bodur
ameliyata
fırçala
temizle
ovala
temizlik
fırçacı
ovma
yıka
kesele

Examples of using Temizlemek in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Biliyorum tuvalet temizlemek pek cazip
I know cleaning toilets isn't glamorous,
Şu anda ilgileneğimiz tek konu gölün girişini temizlemek.
All we're interested in right now is getting the entrance to this lagoon cleared.
Cüzzamlıyı temizlemek.
Washing a leper.
Onlar, Allahın kalplerini temizlemek istemediği kimselerdir.
God does not want to cleanse the hearts of such people.
Sıradaki. Mutfaktaki örümcek birliğini temizlemek!
Next. Clear the spider community in the dish room!
Güverteyi temizlemek kesinlikle bir değişiklik olacak.
Scrubbing decks would definitely be a change.
Yeni toprakları temizlemek yavaş ve zor iştir.
Clearing land is slow, hard work.
Hayvan parçalayıp temizlemek günlük bir iş. Bir Alaskalı için.
Butchering and cleaning an animal is all in a day's work. For an Alaskan.
Onları sokaktan temizlemek.
Cleared them off the street.
Allah, onların kalblerini temizlemek istememiştir.
God does not want to cleanse the hearts of such people.
Tabii tuvaletleri temizlemek gibi eğlenceli bir görevim olduğunu da unutmamak lazım!
Of course, I get to do fun chores like scrubbing the toilets!
Çürümüş samanı temizlemek… iyi köklerin salınmasına sebep olur.
Clearing away the rotted… chaff… so the good… can take root.
Hayvan parçalayıp temizlemek günlük bir iş. Bir Alaskalı için.
For an Alaskan, butchering and cleaning an animal is all in a day's work.
Çürümüş samanı temizlemek… iyi köklerin salınmasına sebep olur.
Chaff so the good can take root. Clearing away the rotted.
Dört saat mutfağı temizlemek işe yarıyor.
It is amazing what four hours of scrubbing a kitchen can do.
okyanusu temizlemek… ormanlar için ile mücadele gibi.
planting trees, cleaning the ocean.
Tavuğu boğmak, şnorkeli temizlemek… Havucu tokatlamak, ıstakayı parlatmak.
Flogging the carrot, polishing the cue stick, choking the chicken, clearing the snorkel.
Ormansızlaşma ile mücadele. Biliyorsun, ağaç dikmek, okyanusu temizlemek.
You know, planting trees, cleaning the ocean, fighting deforestation.
Çöp temizlemek için bunu mu giydin?
Into that? For clearing rubbish?
O değişiklik yapılıncaya kadar onu temizlemek noktaya yakın değil.
Until that changes, clearing her is nowhere near the point.
Results: 1052, Time: 0.0467

Top dictionary queries

Turkish - English